Ekonomi

Kağıtta kapasite arttı, hurda açığı 3 milyon tona çıktı

Nurdoğan A. ERGÜN

Türkiye ekonomisine yaklaşık 30 milyar do­larlık katma değer ya­ratan kağıt sanayiinde, ham­madde sorunu derinleşiyor. Bu yıl devreye girecek yeni tesis­lerle, hammaddeye olan ihti­yaç artacak. Birincil hammad­de selüloz temininde yüzde 100 dışa bağımlı olan Türkiye kağıt sektörü için hurda kağıt, üretimin ana girdilerinden bi­rini oluşturuyor. Yıllık 7 mil­yon tonluk üretim kapasitesi­ne sahip olan sektörde, 1.5 mil­yon ton selüloz ithal edilirken, kalan hammadde ihtiyacının 4 milyon tonu içerde toplanan, 1.5 milyon tonu ise ithal edi­len hurda kağıtlardan karşı­lanıyor.

Ancak bu yıl devreye girecek 1.5 milyon ton üretim kapasiteli iki tesisle birlikte, sektörde ithal hammadde ihti­yacının 3 milyon tona çıkaca­ğı belirtiliyor. İthalattaki kısıt­lama dikkate alındığında yurt içinde çöpe atılan ya da ‘verim­siz’ toplanan kağıtların önemi artıyor. Bu da bir kez daha ‘kay­nağında ayrıştırma’ konusunu gündeme getiriyor. Her ne ka­dar Türkiye’de toplanan hur­da kağıt oranı yüzde 70 gibi AB ülkelerine eşdeğer bir oran ol­sa da bunun ekonomiye dönü­şünde fire oranları yüzde 10 ila 30’ları bulabiliyor.

Yeni tesisler devreye girecek

Kağıt sektöründe yüzde 25 birincil elyaf, yüzde 75 ikin­cil elyafın hammadde olarak kullanıldığını aktaran TOBB Türkiye Kağıt ve Kağıt Ürün­leri Sanayi Meclisi Başkanı ve Selüloz ve Kağıt Sanayii Vakfı Başkanı Erdal Sükan, “Türki­ye’de sadece Oyka tesisi birin­ci elyaf hammaddesini kendi ihtiyacı için üretebiliyor.

Diğer birincil elyaf kullanan tesisler 1,5 milyon ton hammaddeleri­ni ithal etmek durumundalar. Sektörümüzün yüzde 75’inin hammaddesi olan hurda kağı­dın 4 milyon tonu yurt içinde toplanıp geri dönüştürülüyor. 1.5 milyon tonu ise ithal edili­yor” dedi. Bu yıl 1.5 milyon ton ilave hurda kağıt hammadde­si kullanacak tesislerin dev­reye gireceğini açıklayan Sü­kan, “İthali zorunlu hurda ka­ğıt miktarı yıllık 3 milyon ton mertebelerine çıkacak” ifade­lerini kullandı.

Yerel belediyelere açık çağrı

Türkiye ekonomisinin üze­rinde bir büyüme oranı gös­teren ve tüketimin 7.5 milyon tona çıktığı kağıt sektöründe hammadde tedariğinin önemi­ne vurgu yapan Erdal Sükan, atık olarak çöpe giden ürünle­rin ekonomiye kazandırılma­sının önemine dikkat çekti. Ye­rel belediyelere çağrı yapan ve toplanan kağıdın miktarı, ka­litesi ve toplama maliyetinin önemine dikkat çeken Sükan, “Biz şu anda Avrupa ortalama­larında ambalaj kağıdını geri topluyoruz.

Ancak bizim top­lama sistemimizden kaynak­lanan maliyet yüksekliği var. Sokak toplayıcıları, aracılar var. Kayıt dışı bu işi yapanlar var. Toplarken bu işin lojistiği­ne çok para veriyoruz” diye ko­nuştu. Taşeron kullanılmadan oluşturulan sistemin üretim maliyetinin de ithal edilen hur­da kağıtlarla rekabet edebilir konumda olacağını söyleyen Sükan, “Bu sayede kağıt üretim maliyetini yüzde 60-70 merte­besinde etkileyen hammadde fiyatı, yurt dışı ile rekabet eden sektör firmalarına destek ola­caktır” dedi.

“Hurdada baz fiyat uygulamasına geçilsin”

Diğer taraftan Türkiye’de hurda arzını kısıp fiyatları ar­tırmak isteyen bir kesim ol­duğunu savunan Sükan, “Pan­demi döneminde ithalat ya­pılamadığı için hurda kağıt fiyatları yüzde 900 oranında artış gösterdi. Piyasaların nor­male döndüğü bugün de aynı kazançları elde etmek isteyip, ‘ithal olmasın, kağıdımı daha pahalıya satayım’ diyen bir kit­le var. İthal hurdaya verdiği­miz fiyat ile içerdekine verdiği­miz arasında çok fark yok. Bir de yerli hurdanın arzı az oldu­ğu için içeride rekabet de var, açık artırmayla satılıyor” de­di. Hurda kağıtlar için baz fi­yat uygulaması önerisini ge­tiren Sükan, şunları paylaştı: “Fon ya da devlet teşviği benze­ri bir yapı ile baz fiyat uygula­nırsa astronomik rakamlar ko­nuşulmaz. Satamıyorsa da top­lamaktan vazgeçmez.”

“Hammaddeye kota var bitmiş ürüne yok”

Türkiye’nin hurda kağıt ithalarını ağrılıklı AB ülkelerinden yaptığını belirten Erdal Sükan, “Hurda kağıt ithalatında yüzde 50 kota var. Yani siz her şeyi ithal edemezsiniz ancak kapasitenizin yüzde 50’sini ithal edebilirsiniz. Şu anki 5.5 milyon tonun içinde 1.5 milyon ton %20-25 yeterli gözüküyor. Mesela 1 milyon 200 bin ton üreten bir tesis, %50’sini ithaledebiliyor, gerisini içerden almak zorunda. Ama 200 bin ton üreten ithal etmiyor, yerli kullanıyor. Bu duruma büyük firma kotadan dolayı zorlanıyor. Ama bitmiş ürünü sınırsız ithal edebiliyorsunuz. AB’den aldığımız hurdaya korumacılık koyduğumuzda, onlar da ihracatımıza korumacılık koyuyor. Bu da kapasite düşüşlerini getirir” dedi.

Sektör 2024’te %17 büyüyecek

Kağıt sektörünün bu yılı 2023’te deprem nedeniyle üretimini askıya alan iki tesisin üretime başlamasıyla büyüme göstereceğini öngören Sükan, “Yani 2022 rakamlarına ulaşacağız. Yeni devreye girecek iki tesisin de etkisiyle 2024’te minimum yüzde 10-17 arasında büyüme öngörüyoruz” dedi. Sektörde 59 tesis bulunduğunu aktaran Sükan, sektöre dair şu bilgileri verdi: “Sektör, 2023 yılının sonuna kadar kapasitesini 7 milyon ton, üretimini de 5,5 milyon ton mertebesine çıkardı.

Ülkemizin kağıt-karton tüketim hacmi ise 2023 yılı itibariyle 7 milyon ton. 2024 yılında 1,5 milyon ton toplam kapasite kağıt üretim tesisi işletmeye alınacak. Üretim kapasitemizin artmasına karşılık, Türkiye’de üretilmeyen gazete kağıdı gibi ürünler yüzde 30 seviyesinde ithalat getiriyor. Üretimi fazla olan kağıt türleri de ihraç ediliyor. Sektörün direkt ihracatı 1 milyon ton olsa da dolaylı olarak hemen her sektörün ihracatında varız.”

haber-akdeniz.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu