Haber

Mansur Yavaş: “15 Mayıs’tan sonra korku iklimini kırmak ve bahar yaratmak için Sayın Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı Yapacağız”

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Lideri Mansur Yavaş, Millet İttifakı Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu Çanakkale Toplantısı’na katıldı. Yavaş, “Ama artık bıktık. Her seçim kendini düşünmeyen bir terörist. Onlara suç yüklenmiyor. Pahalılık var, pazarlamacı terörist, pahalılık var, soğan satanlar terörist. Yarısını suçladılar” Toplumu terörist ilan ediyoruz çünkü onlar da terörist.Biz de onlar kadar Müslümanız, en az onlar kadar vatanseveriz.Teröriste terörist, katile katil diyoruz.Asla mevsimlik vatanseverlik yapmıyoruz,kimse bizim ölçümüzü ölçemez. vatanseverlik. Çok daha güzel günlerde görüşmek üzere. 15 Mayıs’tan sonra bu korku iklimini üzerimizden atıp baharı yaratmak üzereyiz ve Sayın Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı yaparak tüm Türkiye’ye bahar gelmesini temenni ediyorum” diye konuştu. söz konusu.

Millet İttifakı Başkan Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı için bugün Çanakkale’ye geldi. Kılıçdaroğlu’na; Kendisine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş eşlik etti. Kılıçdaroğlu’ndan önce Yavaş ve İmamoğlu, meydanda toplanan halka hitap etti.

Mansur Yavaş dedi ki:

SÜREKLİ OLARAK VATANDAŞIN YAMANIN DEVAM ETMESİNDEN KORKUYORLAR”

“İstiklal Harbimizin önsözünün yazıldığı Çanakkale’deyiz. Bugün ilk mitingi Sayın Genel Önderimiz Ekrem Lider ile ben yapıyoruz. İktidara yürüyüşümüzün önsözü yine Çanakkale’den başlar inşallah. 2019’da aday olunca bizim için hep şu sözleri söylediler ‘Bunlar yönetim üç koyun gütemezler belediyeleri batırırlar…’ Hani İstanbul için bile dediler ki ‘İstanbul düşerse Kudüs düşer’ düşmek.’ Hatırlayın sosyal yardımları kesecektik, bütün işçileri işten atacaktık, PKK’lılar bile Ankara’da su sayaçlarını okuyacaklardı, DHKP’liler de faturaları evlere getireceklerdi, bu bir korku politikası, bunlar. Mevcut yağma düzeninin, imar-irat düzeninin devam etmesi için vatandaş olarak hep korkulmuştur.

“İŞE GELDİK, HİÇ İŞÇİ kovmadık”

Peki ne oldu? İşe geldik, hiçbir işçiyi işten çıkarmadık. Aksine artık hiçbiri siyasi propagandaya, maçlara götürülmüyor. Alın terini, maaşını, ikramiyesini gününde alıyor. Eski yeni ayrımı yapmadan o işçilerle güle güle yaşıyoruz. Sosyal yardıma geldik. Daha önce Ankara’da 3-4 ayda sadece bir koli dağıtılıyordu. Bu sistemi kaldırdık. ‘Başkent Kart’ diye bir kart verdik. Belediyenin verdiğiyle değil o annenin ailesinin çocuğunun ihtiyaçları için düzenli yatırdığımız parayla oraya gidiyor bakkaldan kendisi alıyor. Üstelik tek bir kişiden alınmazlar. İlçelere ve köylere dağıtılır, bakkallar para kazanır. Süt dağıtıyoruz. Destek alan ailelerden 60 bin öğrenci şu anda ücretsiz otobüs kullanıyor. 16 bin uzaktan öğrencinin servis ücretini biz ödüyoruz. Takviye alan 15 bin ailenin sabah aç gelmemesi ve ayda 330 lira yatırarak öğrenmesi için çalışıyoruz. Her zaman ilk kez.

“AİLE DESTEK SİGORTASI ÖRNEĞİNİ ANKARA’DA UYGULADIK”

Onlarca kreş açtık, yetmedi. Devlet bir konuşma yaptı, her yerden doğalgaz bulsak doğalgaz verecekler. Bakın geçen yıl ABB olarak Ankara’da 220 bin aileye üç ay doğal gaz yardımı yaparak destek alan hiçbir ailede üşütmedik. Şu anda ABB, çocukların proteinsiz kalmaması ve gelişimlerini tamamlaması için her ay düzenli olarak 200 bin aileye bir kilo et yatırımı yapıyor. Süt, ekmek bağışı gibi bağışlar yapıyoruz, amacımız şu: Her ailenin çocuğunun gıdasız ve proteinsiz büyümesini engellemek ve insani ihtiyaçlarını karşılamak. Şu anda Sayın Cumhurbaşkanımızın sık sık dile getirdiği aile destek sigortasının küçük bir örneğini Ankara’da uyguluyoruz. İnşallah 15 Mayıs’tan sonra tüm ülkede bu uygulama hayata geçecek.

“HİZMET VEREMEYELİMİZ İÇİN 1.5 MİLYAR LİRA KESTİLER”

4 buçuk milyar eskinin borcunu ödedik. 8 Nisan’da görevi üstlendik. 28 Nisan’da kararname çıktı. Eskiden belediyenin yapıp Ulaştırma Bakanlığı’na devrettiği metro için ayda 15-20 milyon lira kesilecekti, borç bitecekti. Geldik, maç oynanırken kural değişti. 4 yılda kesilmesi gereken para 100-150 milyon lira bile değilken, biz hizmet edemeyiz diye bugüne kadar 1.5 milyar lira kestiler. Ama ne oluyor, Ankara halkına yapılacak hizmetin önüne geçmeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar geçen yıl itibarı en yüksek belediye ABB’ydi. Bu yıl deprem destekli belediyelerde Ankara ve İstanbul’un da içinde bulunduğu 10 belediyeden 8’i Millet İttifakı belediyesi oldu. Böylece yönetebiliriz. Yeter ki vatandaş bize kendimizi gösterme fırsatı versin.

“3-4 YILDA 35 BİN ÇİFTÇİNİN CEBİNE 4,5 MİLYAR PARA GİRDİ”

Eskiden ziraat odalarına traktör verip biraz anız dağıttıklarını ve kırsal kalkınma yaptıklarını söylediler. Şu anda ne yaptığımızı anlatayım: 39 bin çiftçinin tamamına tohum, gübre, sıvı gübre, mazot veriyoruz. 3-4 yılda yaptığımız bu takviyeler karşısında 35 bin çiftçinin cebine 4.5 milyar dolar girdi. Pandemi döneminde ve şimdi de Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle buğdayda sıkıntı var. Ülkemizde tarımın mutlaka desteklenmesi gerekiyor ve biz de destekliyoruz. O da yetmez, şu anda proje ile güneş enerjisi sağlayarak çiftçinin daha az maliyetle daha çok üretmesini sağlıyoruz, hem Ankaralıyı aç bırakmıyoruz, hem de çiftçinin alın teri kazanmasını sağlıyoruz. kaş. Cumhurbaşkanı Adayımız, anayasamızda uygulaması zorunlu olan tarımın esasına ilişkin tüm kuralların eksiksiz uygulanacağından bahsetmiştir. İnşallah hepsini hayata geçireceğiz.

“Yapamam, AVRUPA BÜYÜK BELEDİYESİ BAŞKANIYIM” DEDİLER

Şimdi korkutuyorlar. Hükümet değişirse böyle olacak. Çok daha güzel olur mesela Ankara, İstanbul, 11 büyükşehir belediyesi, 250’ye yakın il belediyesi. Burada yaşayan herkes mutlu. ‘Yapamam’ dediler, son Avrupa Başkenti Belediye Başkanı oldum, dünya çapında bir ödül aldım. Söz verdik, ‘Şeffaf olacağız, bütün ihalelerimiz açık olacak’ dedik. Atıkları kaldırdık, hep biriktirdik. Avrupa Şeffaflık Ödülü’nü aldık. Bu da yetmedi, memnuniyet anlamında şimdi Ankara olarak bronz ödül almış durumdayız.

“DAHA GÜZEL GÜNLERDE BULUŞMAK ÜZERE”

Bu fitne ve sindirme siyasetinin artık bitmesi gerektiğini söylüyorum. Bize oy vermeyenlere ağzımızı açıp tek bir kötü söz söylemiyoruz. Herkes istediğini düşünebilir. Nasıl istersek öyle düşünebiliriz. Biz onlar gibi düşünmek zorunda değiliz, onlar da bizim gibi düşünmek zorunda değiller. Ama artık yorulduk. Her seçim kendi adına düşünmez; terörist. Onlara hiçbir kusur yüklenemez. Pahalıdır, pazarlamacılar teröristtir; Pahalılık var, soğan terörist. Terörist oldukları için toplumun yarısını terörist diye suçladılar. Biz de en az onlar kadar Müslümanız, en az onlar kadar vatanseveriz. Teröriste terörist, katile katil diyoruz. Biz asla mevsimlik vatanseverlik yapmayız ve bizim vatanseverliğimizi kimse ölçemez. Çok daha güzel günlerde buluşmak üzereyiz. 15 Mayıs’tan sonra bu korku iklimini üzerinden atmak ve baharlar yaratmak için tüm Türkiye’ye bahar gelecek ve CHP Onursal Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nu 13.Cumhurbaşkanı yaparak inşallah.”

Kaynak: ANKA / Güncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu